30 Nisan 2020 Perşembe

Cahil-Cahilsin-Cahiliz!


Bunların yüzünden artıyor vaka sayısı. Tüm kamu kurum ve kuruluşları, özel hizmet mensupları vs. bas bas bağırıyorlar arkadaş çıkmayın dışarı diye. Ama bir güruh var ısrarla cahilliğine, bağnazlığa devam ediyor. Şırnak, Hakkari , Mardin Kızıltepe ve Nusaybin, Siirt, Mersin, Antalya, Osmaniye, Sivas, Yozgat, Istanbul,  ve tabi ki Erzurum.... 

Virusun yayilmasina engellemek için sarf edilen çabayı yok sayan cahil toplumu olan sehirler. Bu şehirler de ise şehir halkının tamamı değil belli bir grup ve yaş aralığı var tabi ki! Güneydoğu illeri için yaş aralığı yok; her gruptan var ve sudan sebeplerle dışarı çıkmak için hertürlü zorbalığı yapıyorlar maalesef. Mersin, Antalya, Osmaniye bu şehirler de ise ukalalık ve cahillik üstüne ihtisas yapmış ortalama 50 yaş üstü cahil bir topluluk yaşıyor can atıyor sokağa çıkmak için gerekli uyarıyı yapsan da nafile sallamıyor ve kendi bildiklerini yapıyor bir çoğu. Sivas ve Erzurum yobazlik ve laftan anlamaz iki cahil şehir doğu bölgesinin en yoğun iki şehri ve tabii bu şehirlere ek olarak Ağrı ilimiz de var ve bu ilimizde cehalette başı çekenlerden. Sokağa çıkmak için gerekirse herkesle kavga edecek potansiyeldeler. 

Çağrı merkezlerini,  telefonla hizmet veren kurumları, hastane personeli tartaklama, hakaret vb. davranışlar sergilemekten maalesef kaçınmıyorlar.
 Arkadaş devlet sizi sizden çok düşünüyor biraz adam olun,  olamıyorsanız taklidini yapin onu da yapamıyorsanız ölün o zaman. Ve tabi ki İstanbul! İstanbul'da, malumunuz her telden insan var. Benim için önemli  olanı bu yaş ortalamasının bilinçli olma seviyesi. Yaptığım araştırmalarda bu nadide şehrimizin tamamı veya geneli için konuşmak oldukça zor. Çünkü adı üstünde  İstanbul.  
Ancak bölgesel olarak ele alabilirim! Sultangazi, Bağcılar, Bakırköy ,Fatih bu bölgelerde özellikle yad ortalaması bayağı aşağıda 20'lerde seyrediyor ve çoğusu da Doğu ve Güneydoğu kökenli arkadaşlar. Üsküdar, Haydarpaşa, Tuzla, Kartal bu bölgeler keza yine aynı ancak yaş ortalaması 30 ile 60 arası seyrediyor... Arkadaş kırın bacağınızı oturun evde...

Devlet baba herturlu ihtiyacınızı gidermek için canla başla çalışıyor. 
Uzatmayacağım daha fazla. Bu ülkede devlet büyükleri vaka sayısını düşürmek için her şeyi yapıyor. Lütfen sizde cehalet ve bağnazlığa devam etmeyin. Edecekseniz eğer sessiz sedasız kaybolun.

8 Nisan 2020 Çarşamba

Blog 1 Yazı 2

TANITIM


Gariplik ve gaiplik... Mantık çerçevesinde bakıldığında iki ifade de birbirine çok yakın.

Ben Ruhsuz Adam; hem gaip hem de garibim.

Etrafınıza baksanıza: Gözle görülmeyen, adına Covid-19, soyuna Virüs denen mikroorganizma parçası
tek başına bütün dünyaya kafa tutuyor ve acımadan merhamet etmeden yok ediyor....

Upuzun zaman oldu bloglaşmayalı, özleemişim satır aralarına aklımdan geçenleri dökmeyi.

Efendim ben, yaş 35 demiş, 2. üniversitesini bir türlü bitirmemiş, inceden kitap sever, bolca fotoğraf
çeken, yaşadığı kıyametler neticesinde Buroç'luktan Ruhsuzluğa itilmiş ve ruhunu kaybetmiş bir garip blog yazarı ADAYI'yım.

Niye aday olduğumu da söyleyeyim. Yazar olmak öyle iki kitap okuyup kalemi alıp bir şeyler karalamakla olmuyor hocam... Okuyorum bir kaç blog; kızımız tiktok çekmekten sıkılmış klavyeden ah yalan dünya naralarıyla siyaset yapıp hemcinslerine erkek egemenliğine son duyuruları çeker, oğlumuz ise akşamdan kurtlar vadisi izleyip soluğu klavye milliyetçiliği ile alıp vatan kurtarır. Askerliğimi Güneydoğu'da yaptım pek iyi bir süreç geçirdiğim söylenmez. Ama numunelik güzel günlerim de olmadı değil.

Konudan konuya şey ettin Ruhsuz diye düşündün okuyucu fark ettim. Maksat seni boğmamak biraz beni tanımanı sağlamak.

Evet profil fotoğrafım çok artizce eşim çekti. Bu hayatta yapılacak en doğru şey galiba evlenmek!
"Mutlu musun? Evlilik nasıl gidiyor?" gibi bana göre abes, soran kişiye göre acabalarla dolu soru almaktayım çoğu kez.... Bir kez daha yanıt veriyorum:

Mutluyum ulan mutluuu.... Olmasam evli kalır mıydım! (Allah korusun) Evlilik nasıl gidebilir ki; uyuyorsun sonra bir gözünü açıyorsun ana SEVDİĞİN KIZ KARIN... E bundan daha güzel ne olabilir ki?

Dağıttırmayın bana konuyu... Efendim bu yazının amacı Ruhsuz Adamı yakinen tanımak arkamdan "ehemmiyetle abi derdi" gibi ifadelerle konuşmanızı sağlamaktır.

Blogun amacı güncel konuları ruhsuz hissiyatsız olarak ele almak, bu arada hata yapanların hatasını yüzünün ortasına çakmaktır. Ancak bu şekilde objektif olursunuz.

Kimisinin hoşuna kimisinin zoruna gideceği için çok fazla okur olacağını sanmıyorum. Ama en azından kimilerinin "Okudum la Ruhsuz yazını, beğenmedim böyle yazı mı olurmuş?" demesi bile bana yeter.

2 Sosyal hesabım var dileyenler takip şey ettirebilir.

Twitter: @buroc
İnstagram: @burhannselma_aydemir
web: Çok yakında. Daha bitmedi kod yazıyoruz yani....